Gökyüzü yekpare karanlıklara bürünmüş ve bu sözler kısık bir uğultu gibi çınlıyor kulaklarda. Önemsenmeyen seslerin küçümsenen orkestrası. Kafamı kaşımayı düşünmekten kafamı kaşıyacak vakti bulamıyorum bir türlü. Düşündüğüm şeyler birbiriyle çelişiyor. İçimdeki his tarifsiz ama tariflerim hislerim haline geliyor. Kırılmış aynalardan yansıyan güneş aydınlatıyor tüm yansımalarımı, ellerim göğe uzanıyor her seferinde. Ben ne olduğu belli olmayan bir belirsizlikten ibaretim. Benzetmelerim bütünüyle beni anlatmasa da ben bütünümü benzetmelerime sığdırıyorum çoğunlukla. Arabesk zevkler barındıran kişiliğim farklı bir ben yaratma isteğinde çözünüyor. Yaşamasaydım dediğim yaşanmışlıklarım bugün olduğum kişiyi tanımlıyor. Ben pişmanım her bir parçamdan, her bir parçam bıkmış halde benden. Özrüm kabahatimden büyük, bu yüzden affedilmeliyim bence. İkinci bir şans beni ilkinden daha iyi bir insana dönüştürmeyecek de olsa ben ikinci şansımı ilkinden daha iyi kullanabilmeyi umut ediyorum.