Skip to main content

Posts

Showing posts from December, 2014

Sigara

Hayatın tek bir sigaradan ibaret. Doğduğunda yanarsın, seni her içine çekeni bırakmaz sanırsın. Üflerler gökyüzüne, bitmeyeceğinden eminsindir, gurur duyarsın. Onlar seni içine çektikçe kendini ciğerlerinden parça sanarsın. Sen farketmezsin ama onlar seni tüketirken zevk alırlar, sense yanlarında olmayı önemli sanarsın. Her çekişte daha da azalırsın, anlamını yitirmeye başlarsın. Seni asla bırakmayacaklarını düşünürken son nefeslere geldiğini anlamazsın. Derken yere düşmeye başlarsın, düşmenin acısından değil de, ayrılmanın acısından korkarsın. Önceleri kendini yakın hissettiğin kişinin ayakları altında ezilir, her şeyin bittiğini anlarsın. Hiçbir şey yokmuş gibi gülümsersin, onda bir şeyler bırakma umuduyla sönersin. O senden arta kalanı kısa sürede unuturken, sen küllerin dağılana kadar beklersin. Yüzünde aynı gülümseme, içinde her şeyin tükenmiş olduğunu bilmene rağmen, onun seni hatırlama ihtimalini seversin. Ve gökyüzünde dumanın dolaşırken son bir şey geçer aklından, ya tek

Bakarsın

Öylesine biri gözlerine, sen gözünün içine; Hoşuna giden kişi saçlarına, sen saçının her teline, Bakmak için bakan biri dudaklarına, sense dudağındaki çizgilere bakarsın. Diğeri alıp götürür sevdiğini, Sen gidişine bakarsın... STK

Savaş

Savaş görmüştü çocuk, kan görmüştü. Ufacık yaşında, ailesinin belki de asla görmesini istemeyeceği şeylere tanıklık etmişti. Etrafındaki binlerce şeytanı gördükçe büyüdü çocuk. Savaş denilen şey sayfaları doldurur, okuyanı ağlatır, yaşayanı öldürürdü. Soğuk bir kış sabahına savaşla uyanmaktan daha kötüsü de vardı; o sabaha hiç uyanamamak. Elçiler vardı etrafta, bir söze bin can alabilecek elçiler. Yazanlar vardı; duyduğunu anlamaya bile çalışmadan kendini yalnızca yazmaya verenler. Bombalar vardı her yerde. Uçaklar, silahlar. Havada uçuşan canlar vardı. Verilen milyonlarca son nefesin yanında, hala umutla nefes almaya çalışan çocuklar. Ocaklara girmeyi bekleyenler vardı bir de. Yaşayanlar, ölenler... Ölümü görmüştü çocuk, ve can çekişmeyi. Acının en büyüğünü ve gururun en anlamsızını. Büyüdüğünü görememişti çocuk. Savaş sürdüğü sıralarda kurşunlardan aldı nasibini. Hiç şüphesiz yahudi olarak doğmak da vardı işin içinde, alman olduğu için şanslıydı. Ölüme yürümenin ne olduğunu, yaş