Skip to main content

balkon

bu anlar kaybolur zamanla. geçmek, bitmek bilmeyen saatler ufacık bir anı bile etmez zihinde. yalnızca tanıdık bir hissiyat. eski evlerle dolu bir sokağa bakıyorum yine eski olan evin balkonundan. soğuk rüzgarlar esiyor çoğunlukla, bazen güneş gösteriyor yüzünü. biri gidince diğerini özlüyor ve geri istiyorum. burası benim düşüncelerimin balkonu.

uyanalı iki saat oluyor henüz. uykusuz olmam gereken bir haldeyken uykunun düşüncesi aklımdan geçmiyor. her şey geliyor da aklıma, uyumak gelmiyor. çay salladım kendime musluk suyuyla. tadı güzel olsun diye değildi zaten. keyif almak için yapmamıştım. çayın varlığına ihtiyacım vardı sadece. yoksa çay seven biri değilim. çay içen insandan da kötülük gelir ayrıca.

yere serili bir havlunun üstünde saatlerin geçmesini bekliyorum. bu da bir nevi benim nöbetim. unutulmasını istemiyorum bu anın. belki hatırlamak hayatımda çok şey değiştirmeyecek ama ben yine de bu hissin tanıdık olmasını değil, eski bir dost olmasını istiyorum. eski olmasını istediğim tek dostum.


ilaçlı sudan yaptığım çayım ve beyaz havlumla eski evlerin olduğu sokağa bakıyorum. kiremitlerin düzensizliği gözüme çarpıyor, karşıdaki demir bir yerden tanıdık geliyor. bir rüzgar esiyor tüyleri diken diken eden, sonra bizim güneş açıyor bulutların arasından. son bir düşünce düşüyor aklıma, son olmayacağını biliyorum. ben artık bu gökte bir tanıdık değil, eski bir dost olmak istiyorum.

Comments

Popular posts from this blog

Kaldım

Hızlı dönüşlerden savruluşlarım Bir kendim varım, bir de bildiğim savaşlarım. Eskisinden güçsüz, masum yakarışlarım Bir yaz günü bulutlarda asıldım kaldım Değişmeyen ne varsa değiştirdim Bitirdim ısrarla bitmeyenleri Yanılsamalarla dolu bir gemiyi, ben batırdım Bir yaz günü göğe takıldım da kaldım Tenimde hissettiklerim kokulara karıştı Ellerim titredi ve sabitliğe sıkıştı Bedenim bu gidişata bir hayli alıştı Bir yaz günü maviliklerde oturdum da kaldım Denizin tuzunu aşığın sazına çaldım Dalgaların teri ayalarımdan aktı Rüzgarları deniz kabuklarından topladım Bir yaz günü sularda hiç dinmeden kaldım Güneş battı ben gölgemden oldum Gündüz bitince geceden soğudum Bir kaşık suyu ümidimde boğdum Bir yaz gecesi yıldızlara düştüm de kaldım STK

yaşıyorum

Öğreniyorum, zamanla birçok şeyi öğreniyorum. Hep karamsar yazıyor, hep karamsar yaşıyorum; yeri geliyor mutluluğu, yeri geliyor özlemi de öğreniyorum. Büyüdükçe bildiklerim artıyor, sorularım azalıyor. Merak duygusunu kaybetmeyi de öğreniyorum, bir sonraki öğreneceğim şeyi de merak ediyorum. Yaşamayı layıkıyla yerine getiriyorum sanıyor, bazen de yapabileceklerimin sınırı olmadığını düşünüyorum. Her şeyi bilmiyorum, ama her bilgiye sahipmişim gibi davranıyorum. Bir şekilde yaşıyorum işte. İstemli ya da istemsiz, yaşadıkça bir şeyleri tecrübe ediniyorum. Ölümü tadana kadar hayatla ilgili her anı yaşamak istiyorum. Kimi zaman fedakar, kimi zaman bencil bir çocuk edasıyla yaşıyorum. Başkaları için yaptığım her şeyi kendime pay biliyor, karşılıksız yardımlarımın karşılığını da ısrarla bekliyorum. Rutinlerden kaçınmaya çalışıyorum, bir günüm bir günümü tutmasın diye uğraşırken günlüğüme aynı şeyi iki kez söylediğimi fark ediyorum. Sıradanlaşmaktan korkuyorum. Tahmin edilebilir olmaktan k

Bakarsın

Öylesine biri gözlerine, sen gözünün içine; Hoşuna giden kişi saçlarına, sen saçının her teline, Bakmak için bakan biri dudaklarına, sense dudağındaki çizgilere bakarsın. Diğeri alıp götürür sevdiğini, Sen gidişine bakarsın... STK